WEB 3.0’A DOĞRU YOLCULUK
Değişen ve Gelişen dünyamızda, teknolojilerimizle birlikte her geçen gün yeni kavramlar duyuyoruz. Bir şeyler değişiyor.
Web3.0 ve metaverse internetin gideceği noktayı anlayabilmek ve uyum sağlayabilmek için mutlaka kavramamız gereken konular. Geçtiğimiz aylarda da dünyanın en çok kullanılan sosyal ağ platformu olan Facebook şirket ismini Meta olarak değiştirerek, metaverse dünyasına çok hızlı ve önemli bir giriş yaptı. Facebook’un adının Meta olarak değiştiğinin açıklanmasıyla metaverse herkes tarafından sıkça konuşulan bir konu oldu. Ancak metaverse birdenbire var olmadı. Metaverse evrenlerinin oluşturulmasına kadar geçen sürede pek çok farklı teknoloji ve kavram hayatımıza girip çıktı. Günümüzde “www” olarak kullandığımız ve Dünyayı Saran Ağ anlamına gelen web, ilk olarak Tim Berners Lee tarafından ortaya atıldı ve günümüz teknolojilerine büyük katkılar sağladı.
1990 ile 2004 yılları arasındaki interneti ifade eden Web1.0, internetin ilk ve en ilkel dönemi olarak biliniyor. O dönemde internet siteleri yalnızca bilgi veriyordu ancak kullanıcıların bu siteler üzerinde değişim yapmalarına ve içerik üretmelerine imkân tanınmıyordu. Bu dönemde internet kullanıcıları şimdi olduğu gibi birer içerik üreticisi değillerdi; sadece internetteki bilgilerin tüketicileriydi. Kısaca internet kullanıcısının rolü kendisine sunulan bilgileri okumakla sınırlıydı.
Daha sonra geliştirilen Web2.0, Web1.0’a göre çok daha interaktif ve sosyal bir deneyim sunuyordu. Web 2.0’da tüketiciler süreçlere daha fazla dahil olup internette içerik üretebiliyordu.
İşte bu dönemde içerik üreticilerinin önümüzdeki dönemlerde de uğrak noktaları olacak olan YouTube, Facebook (yeni adıyla Meta), Instagram ve Twitter gibi sosyal medya platformları ortaya çıktı. İçerik üreten kullanıcılar aynı zamanda bu içerikleri sosyal medya platformları yardımıyla paylaşmaya da başladılar. Böylece etkileşim arttı ve internet çok daha sosyal bir ortam olmaya başladı. 2010’dan itibaren günümüzü ve yakın geleceği kapsayan Web3.0 (Anlamsal Ağ olarak da biliniyor) bilgisayarların da insanlar gibi veri okuyabilmesi ve veri analizi yapabilmesiyle başladı.
Temelinde merkeziyetsizlik, izne ve güvene dayalı olmama, bireysellik, sahiplik hakkı ve gizlilik gibi değerler yer alan Web3.0, şu an büyük değer taşıyan birçok teknolojiye olanak sağlıyor: Yapay zekâ, makine öğrenimi, blok zinciri, sanal gerçeklik ve nesnelerin interneti…
Birbiriyle iletişim halinde olan veritabanı sistemleri sayesinde, kullanıcılara tercihlerine ve ilgi alanlarına göre önceden ziyaret ettikleri yerler, alışveriş yaptıkları mekanlar ve beğendikleri sayfalar ile alakalı öneriler, reklamlar gibi çeşitli sonuçlar kişiselleştirilmiş olarak gösterilir. Web 3.0, reklam ve pazarlama dünyasında büyük bir devrim yaratarak kişiye özel hazırlanan içeriklerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Web 2.0’de Amazon Web Services gibi bulut sağlayıcıların sunduğu birçok hizmetin yerini Web 3.0’da blockchain teknolojisi alabilecek.