Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA – SDG ) “Küresel Amaçlar” olarak da anılan ve insanlığı ilgilendiren sorunlara çözüm bulunması amacıyla Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından belirlenmiş olan 17 Amaca karşılık gelmektedir.
UNDP Türkiye’nin açıklamasına göre belirlenen bu 17 Amaç arasında sağlık ve kaliteli yaşam, nitelikli eğitim, ekonomik büyüme, sanayi, yenilikçilik, altyapı ve iklim eylemi gibi alanlar yer almaktadır.
Tüm amaçlar birbiri ile bağlantı içerisindedir ve ortak sorunlar birlikte ele alınmaktadır. SKA’lar dünyamızı ve insanlığı ilgilendiren çok önemli bir gündemi oluştururken günbegün farklı alanlarda farklı teknolojilerden ve farklı kavramlardan yararlanılarak bu SKA’lara ilişkin farkındalık artırılmaya çalışılıyor. Bu amaçla kullanılan araçlardan biri de son dönemin en ünlü kavramlarından olan metaverse. Bu yazıda SKA ve Metaverse ilişkisini konuşmadan önce Metaverse’ün ne olduğunu kısaca özetleyelim.
Metaverse, konumdan, zamandan ve fiziksel yeterlikten bağımsız olarak insanları bağımsız projeler yapmaya iten, merkeziyetsiz, özerkliği önemseyen bir kavram olarak hayatımızda.
İnternetin ve teknolojik altyapının olduğu her yerden, insanları sanal bir toplum içinde bir araya getirip büyük dünyamızın aslında ne kadar küçük ve iletişime açık bir yer olduğunu gösteren sanal bir evren. Bizler bu sanal evrenlerde eğlenebiliriz, öğrenebiliriz ama en önemlisi bizler metaverse sayesinde dünyamızın sorunlarına çözümler arayabiliriz; SKA’lar için metaverse’ün sağladığı olanakları kullanarak projeler geliştirebiliriz.
Bazı insanlar, metaverse sözcüğünü duyduğunda hâlâ bu kavrama olumsuz yaklaşabiliyor. Oysa, -teknolojinin olası istenmeyen etkilerini göz ardı etmemekle birlikte- metaverse’ün yararlarına ve sağladığı olanaklara odaklandığımızda, sürdürülebilirliğin sağlanması için metaverse’te birçok çalışma yapabilmemiz mümkün. Metaverse’ü, SKA’lara katkı sağlayabilecek şekilde konumlandırırsak daha değerli bir hale getirebiliriz.
Örneğin, Island17 adındaki metaverse projesinde genç fikirlerden ilham alınarak “herkes için daha iyi ve daha sürdürülebilir bir gelecek elde etme planı” hedeflenmekte (Faldemolaei, 2022). İnsanlar, kurguladıkları bu oyunu metaverse’le ve NFT’lerle destekleyerek SKA’lar için çözüm yolları aramaktalar. Kısacası, metaverse’ü oyunlaştırma (gamification) ile ilgi çekici hale getirip farkındalığın artırılmasına katkı sağlamayı hedefliyorlar. Keith Ferrazzi’nin, ‘Asla Yalnız Yeme’ kitabında da belirttiği gibi ‘oyun’, her türlü mesajı hedef kitlesine ulaştırmakta etkin bir mecradır. Oyunlaştırma sayesinde SKA’lar için eğitimler verebiliriz veya SKA’larla ilgili farkındalığını bu şekilde artırabiliriz. Bu sayede, SKA’larının dikkat çektiği sürdürülebilirliğe katkı sağlayarak gezegenimiz için olumlu etkiler yaratmak mümkündür.
Metaverse ve SKA ilişkisinin anlaşılmasıyla birlikte bu alandaki farkındalığı artırabilmemiz için kamu sektörünün, özel sektörün ve akademi dünyasının kol kola girmesi son derece önemli. Bu aktörler birlikte hareket ettiğinde daha güçlü bir etki oluşturdukları açıktır. Bu noktanın öneminin farkında olan eskinin Facebook’u yeninin Meta’sı; devlet, endüstri, sivil toplum kuruluşları ve akademi ile birlikte çalışmayı hedefliyor ve insan hakları ve medeni haklar konusunda gündemini sürekli yeniliyor. Kısacası, birlikte sağlanacak bir çalışma ile sürdürülebilirlik amaçlanıyor. Metaverse kullanımında devlet destekli fonlar, özel sektör girişimli yatırımlar ve akademik destekli çalışmalar SKA’lara gereken önemin verilmesi ve SKA’lar konusunda harekete geçilmesi açısından son derece önemli diyebiliriz.
SKA’lara metaverse’le çözümler arayabileceğimiz alanlardan biri de ‘17 Küresel Amaç’tan biri olan sağlık ve kaliteli yaşamdır. Yapılan araştırmalara baktığımızda, dünya üzerinde yaklaşık 400 milyon insanın temel sağlık hizmeti alamadığını, güvenli ve erişilebilir sağlık hizmetinden yoksun olduğunu görüyoruz. Bu koşulların iyileştirilmesini hedefleyen BM’nin amaçlarını metaverse ile nasıl birleştirebiliriz peki? SKA’lara bu alanda metaverse nasıl yardımcı olabilir?
Sağlık eğitimlerinin ne kadar masraflı ve zahmetli olduğunu göz önüne alırsak metaverse’te verilecek tıp eğitimlerinin dünyanın dört bir yanından eş zamanlı olarak eşit imkanlarla sunulmasının, vaka çalışması eksikliğinin esnek pratik imkanları ile giderilebilmesinin ve doktorların- doktor adaylarının kendilerini metaverse’teki sağlık eğitimleri ile geliştirebilmesinin sağlık ve kaliteli yaşam standardını son derece olumlu yönde etkileyeceğini söyleyebiliriz. Çünkü konumdan ve fiziksel yeterlikten bağımsız bir sağlık hizmeti anlayışı ile karşı karşıya olacağız. Muayeneler, tedaviler ve kontroller sanal dünyaya taşınabilecek. Örneğin, dünyanın diğer ucundaki bir doktorlardan randevu alabileceksiniz. Sağlık hizmetlerinin bu şekilde iyileştirilmesi metaverse’le sağlanabilecek. Böylece, herkesin genel sağlık hizmetine güvenilir biçimde erişmesinin önü açılmış olacak.
Nitelikli eğitim de diğer önemli 17 SKA’dan biri. Bunu nedeni, halihazırda dünyada eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanamamasının nitelikli eğitimin önündeki en büyük engellerden biri olmasıdır. Örneğin, UNDP Türkiye’ye göre dünyada ilkokul çağındaki 57 milyon çocuk temel eğitim alamıyor. Üstelik dünya üzerindeki 4 milyardan fazla insanın da internete erişimi yok, bu da dünya nüfusunun yaklaşık %38’ine denk geliyor. Bu verilere baktığımızda nitelikli eğitimin sağlanması için bu alanların iyileştirilmesi gerektiği rahatlıkla söylenebilir. Teknolojik altyapıyı sağladığımız ve teknolojik cihaz ihtiyacını giderebildiğimiz takdirde metaverse’e uyarlayacağımız eğitimler bu SKA’yı gerçekleştirebilmemize olanak tanıyabilir. Nitelikli eğitimin sanal evrende sağlanması ile sanal bir sınıf inşa ettiğinizi ve bu sınıfın her ihtiyacının karşılandığını düşünün. Bu sınıfta eğitim alan çocuklar her türlü eğitim, bilgi ve deney imkanlarından herhangi bir sınırlama olmadan yararlanabilir. Öğrencilerin istedikleri deneyleri yapabilmeleri -okulun maddi kaynakları düşünülmeden- sağlanabilir. Eğitmenler, öğrenciler ile daha sık iletişime geçebilir çünkü fiziksel bir alan içinde kısıtlı durumda olmazlar. Nitelikli eğitim hakkı bu sayede metaverse’le görece daha kolay bir şekilde sunulabilir. Sanal dünya bizi hiç olmadığımız kadar özgür kıldığından eğitimdeki eşitlik ilkeleri ve nitelik de bu sayede iyileştirilebilir.
BM ülkelerinin üstünde durduğu bir başka amaç ise “İklim Eylemi”dir. İklim krizi ve çevresel sorunlar insanların, ülkelerin ve kuruluşların her türlü faaliyetinde ortaya çıkan karbon ayak izi neticesinde daha da artmaktadır. Metaverse’le bunları en aza indirgemeyi amaçlayabiliriz. Çevreye zararlı eylemlerin etkisi çoğu aktivitenin metaverse ortamına taşınmasıyla hafifleyebilecektir. Örneğin, seyahat etmek zorunda kalmadan işlerinizi görebilirseniz karbon ayak izinizi biraz da olsa azaltabilirsiniz. İşe gitmeden işte olduğunuzu ve evinizdeki ofiste çalıştığınızı düşünün. Gidiş-dönüş yolunda harcadığınız kaynak yok, ofiste harcadığınız kaynak yok. Günlük hayatta neden olduğumuz karbon salınımını daha aza indirgeyebiliriz böylece. Veya eğlence sektörü aktivitelerinde vakit geçirmek için kaynakları kullanmamıza gerek kalmazsa iklim eylemi için önemli ve olumlu etkiler sağlayabiliriz. Örneğin, Güney Kore’nin başkenti Seul, 3 milyon doların üstünde bir yatırım yaparak metaverse kenti olmayı amaçlıyor. Bu sayede şehir, yeni bir kültür turizmini metaverse’le sağlarken karbon ayak izini azaltabilecek. Hem ekonomisine katkı sağlayacak hem de bir sektörün değişimine önayak olarak sürdürülebilirlik için önderlik etmiş olacak.
Sürdürülebilirlik hedefleri için enerji sektöründen tarıma, ulaşımdan turizme her sektör üstüne düşeni yapmalıdır. Böylece yeni iş kollarının doğması da kaçınılmaz olacaktır. Örneğin, yenilenebilir enerji sektöründeki istihdamın 2030 yılına kadar 20 milyona ulaşması beklenmektedir (UNDP Türkiye). Metaverse de bu alanlarda yeni olanaklar sağlamak için bir araç olarak görülebilir.
Sürdürülebilir bir dünya için belirlenen 17 Amaç’ın hepsi ayrı ayrı büyük bir önem taşıyor. Metaverse’le birlikte zaman içerisinde her bir alana dokunabilir, her bir alanda farkındalık yaratıp SKA’ların önemini vurgulayabiliriz. Bu sayede 2030 yılına kadar insanların, barış ve refah ortamını daha fazla soludukları bir dünya inşa edebiliriz. Unutmamak gerekir ki metaverse, SKA’larla birlikte var olduğunda daha da önemli ve kullanıma değer. Metaverse’ün artılarını bu amaçlar için kullanırsak hem biz kazanırız hem de gezegenimiz kazanır. Sürdürülebilir bir dünya, hepimiz alın teri dökersek mümkün…