2018’de okuduğum kitaplar arasında, en çok beğendiğim ve bana en fazla katkısı olan kitapları sizin için derledim. Sizlerin de en güzel şekilde istifade etmeniz dileğiyle…
Dördüncü Sanayi Devrimi
Klaus Schwab
Sanayi 4.0 ile beraber, üretim araçlarını büyük bir dönüşüm bekliyor. Bu dönüşüm, yakın geleceğin iktisadi koşullarını belirleyecek temel dinamik olarak görülüyor. Değişimin boyutu göz önüne alındığında, sadece şirketlerin ve politika yapıcıların değil, bütün bireylerin yeni bir şekil alacak üretim düzenine dair bir kavrayış geliştirmesi ve gelişim olarak hazırlanması oldukça önemli. Bu açıdan kitabı herkese tavsiye ediyorum.
“Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve başkanı Klaus Schwab’ın bu yılın Şubat ayında yayınlanan Dördüncü Sanayi Devrimi başlıklı kitabı insanlığın dönüşümünü de içeren yeni teknolojik devrimi nasıl anlamak ve biçimlendirmek meselesini ele alıyor.
“Sanayi 4.0” beş yıldır bilinen bir kavram olmasına rağmen 2016 Davos toplantılarının ana gündem maddesi olarak ilan edilince dünya çapında konuşulur oldu. Yapay zekâ, robotik, nesnelerin interneti, özerk taşıtlar, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve kuantum bilgiişlem gibi yeni teknolojik atılımların çok çeşitli alanlarda şaşırtıcı şekillerde iç içe geçmesi insanlara, şirketlere, ülkelere ve dünyaya ne getirecek?
Teknolojinin ekonomik, sosyal, kültürel ve insani bağlamları nasıl yeniden biçimlendireceği ve bununla ilgili kapsayıcı ve küresel bir ortak görüş ihtiyacı üzerine bir kitap.“
Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek
Kristy Goodwin
Hemen hemen her anne-babanın aklında olan bir sorudur bu. Dijital dünyada çocuklarımızı nasıl yetiştirmeliyiz? Çocuklarımızı dijital dünyanın içine denetimsiz bir şekilde bırakmak da, teknolojiden izole etmek de (mümkün olsaydı bile) onların gelişimi için zararlı. Peki, çocuklarımızın teknolojinin imkanlarından en iyi şekilde yararlanmaları fakat dijital tehditlerden korunmaları için ne yapmalıyız? Bu konuda daha bilinçli hareket etmek için, kitabı bütün ebeveynlere tavsiye ediyorum.
“Dijital bir denizin içindeyiz. Deniz sürekli değişiyor ve yüzmenin olanakları her seferinde yeniden keşfediliyor. Ebeveynler olarak bu denizde ilerlemeye çalışırken çocuklarımızı nasıl yönlendireceğiz? Peki ya onlar bizden daha becerikliyse… Onları olası tehlikelerden nasıl koruyacağız?
Dijital Dünyada Çocuk Büyütmek bu soruların yanıtlarını arıyor.
* Çocukların teknolojiyi nasıl kullanacağına dair bilinçli kararlar vermek,
* teknoloji ve çocuk gelişimi konularında en son bilgi ve araştırmalara erişmek,
* ipuçları, ince müdahale ve araçlarla pratik uygulamaları öğrenmek
* ve bunları uygulayabilmek için gereken inanca sahip olmak istiyorsanız bu kitap sizin için.
Çocuğunuzu ekran başından kaldırmak için bağırmanıza gerek kalmayacak. Kalktığında öfke nöbetlerine dönüşen kavgalar son bulacak. Çocuğunuzla ilişkinizi yeniden kuracak ve teknolojiye beraberce ayak uydurmanın keyfine varacaksınız.
Çünkü artık çocukların dijital dünyadan uzak durması mümkün değil.”
Barbar Modern Medeni
İbrahim Kalın
Hem kadim hem de dinamik bir gerçekliğe temas eden medeniyet, insanlık tarihini anlamak adına bir merkez-kavram olma özelliği taşıyor. Kavramın tarihsel değişimi, kolonyal dönemde modernite-medeniyet ilişkisi ve medeniyet düzeyinde İslam-Batı etkileşimini oldukça kapsamlı bir şekilde ele alan kitabı, herkese tavsiye ediyorum.
“İbrahim Kalın, dinamik bir yapı olan “medeniyet” kavramının asırlar boyunca geçirdiği değişimleri ve Batı düşüncesindeki aslî mânâsından zamanla uzaklaştırılarak sömürgeciliğin öncü kuvveti olarak kullanılmasını, Batı’da 19. yüzyılın sonundan itibaren görülen “insanat bahçeleri” rezaletlerine kadar ayrıntıları ve örnekleri ile beraber anlatıyor; medeniyet, barbarlık ve modernite arasında asırlar boyunca kurulan bağlantıları naklederken barbarlığın “modernleşme” ve “ilerleme” adına aldığı yeni şekillerini inceliyor, sonra “medeniyet” kavramının tekrar inşasının artık bir zaruret hâline geldiği gerçeğini gözler önüne sererek “Batı’nın medeniyet adına söyleyecek sözünün tükendiğini, İslâm dünyasının ise söyleyeceği sözü aradığını” ifade ediyor.
Kitabın önemli özelliklerinden biri, devlette üstlendiği ağır görevlere rağmen ilmî çalışmalarına fasıla vermeden devam eden İbrahim Kalın’ın eserinde bu zorluğun üstesinden gelmesi ve önemli fakat oldukça ağır bahisleri herkesin rahatça anlayabileceği bir Türkçe ile ifadeye muvaffak olmasıdır.
Murat Bardakçı
Medeni olmayı ve günümüz medeniyetini evrensel olduğu kadar milli (Türk, Osmanlı,İslam)-tarihi bir çerçeve içinde, doğu-batı kaynaklarına dayanarak, felsefi bir görüş ile inceleyen bu kitap, modernitenin iyi ve kötü her yönünü irdelemiştir. Varlığın değerini vurgulayan bu değerli çalışmayı herkesin okumasını ısrarla tavsiye ederim.
Kemal H. Karpat”
Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji
Prof. Dr. Aykut Kazancıgil
Bugüne kadar 84 kitaba, 320 akademik yayına imza atan Prof. Dr. Aykut Kazancıgil’in 1999 yılında yazdığı bu kitap, Osmanlılar’ın modernleşme dönemindeki bilim ve teknoloji faaliyetleri üzerine odaklanıyor. İçerik olarak oldukça zengin olan kitabı, ilgililere tavsiye ederim.
“Osmanlı tarihçiliğinde, 19. yüzyıldan itibaren biri dışarıdan, diğeri içeriden olmak üzere iki paralel yorum hakim oldu. Bunlardan birincisi, Oryantalist söylemin kurduğu Doğu’nun bir parçası alarak ele alıyordu Osmanlı’yı. Bu söylemde Doğu donmuş, az gelişmiş, pasif, âtıl olanı ve Batı karşısında daima ikincil ve geriden geleni temsil ediyordu. Diğer bakış ise içerdendi ama o da en az Batılı yorum kadar silikleştiriyordu Osmanlı tarihini. İkinci bakışta, Osmanlı gerileme momentinde yakalandığı için, bir altın çağ varsayılıyor ve sonraki dönemler, hiçbir yeni gelişme gösteremediği için suçlanıp bir kenara atılıyordu.
Her iki bakışta ortak olan nokta, Osmanlı tarihinin ‘içinden’ nasıl göründüğünü, nasıl zengin bir entelektüel geleneği tevarüs edip geliştirdiğini ve modern döneme bu mirası ne tür çabalarla intikal ettirdiğini hiç merak etmemeleridir. Oysa bu dönemlerde Osmanlı toplum ve devleti büyük dönüşümler geçirmiş ve kendisini modern şartlara başarıyla uyarlamasını bilmişti.
Prof. Dr. Aykut Kazancıgil’in Osmanlılarda Bilim ve Teknoloji adlı eseri, genellikle olmadığı iddia edilen bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişmelerin yanında Osmanlı Devleti’ndeki bilim ve eğitim kurumlarının vücuda getirdiği büyük bilgi birikimini derli toplu bir şekilde ve ‘içeriden’ bir bakışla okuyucunun önüne koymaktadır. Yazarın söylediği gibi, Osmanlıların bilim ve teknoloji alanlarındaki durmak bilmeyen çabaları olmasaydı ne imparatorluk 6 asır ayakta kalabilir, ne de Türkiye Cumhuriyeti’ndeki bilim hayatı, bugünkü canlılığına ulaşabilirdi.”
Daha Yeni Başlıyor
Faruk Eczacıbaşı
Teknoloji doğrusal değil, katlanarak büyüyen bir gelişme süreci içinde. Bu gelişme, günümüzde muazzam boyutlarda bir hıza ulaştı. Öyle ki, artık günümüzün dünyasına ayak uydurmak için kendimizi sürekli geliştirmemiz ve güncel kalmak için çaba sarfetmemiz gerekiyor. Bu baş döndürücü hızla devam eden değişimin, dijitalleşmenin ve sonuçlarının yorumlandığı bu kitabı herkese tavsiye ediyorum
“Geriye dönüp baktığımızda, her şeyin buhar makinesiyle başlamış olduğunu görüyoruz – yeryüzünde yaşayan bir tür olarak insan, bu buluşla birlikte 18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren sürekli hızlanan ve kendisini diğer türlerden kesin olarak ayıran bir sürece girdi. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde her iki günde bir, insanlık tarihinin başlangıcından 2003’e kadar üretilmiş toplam bilgi miktarı kadar bilgi üretiliyor. 2013’te 4,4 zettabayt (trilyon gigabayt) bilgi üretilmişken, 2020’de bu rakamın 44 zettabayta çıkması bekleniyor.
Bu durum, miktar ve hız olarak baş döndürücü elbette, ama bunun da ötesinde, ortaya çıkan karmaşıklık düzeyi üzerine düşünmek gerekiyor; bu karmaşıklık son derece önemli sonuçlara yol açıyor ve bu sonuçların hepsi birbirine bağlı. “Geleceğin dünyası”nın peş peşe üzerimize gelen eşiklerinden geçiyoruz, hatta sürekli olarak eşikte yaşadığımızı söylemek mümkün. Yeni olana alışma fırsatı bulamadan daha da yenisi geliyor. Bu anlamda hiçbirimiz artık “bu dünyanın yerlisi” değiliz, hepimiz yeni gelmiş, çevresine uyum sağlamaya çalışan göçmenleriz.
Faruk Eczacıbaşı, Daha Yeni Başlıyor’da kendi kişisel deneyimlerinden, Eczacıbaşı Holding’in “kompüter” serüveninden, Türkiye’nin geçirdiği dönüşümlerden ve dünyadaki son gelişmelerden yola çıkarak, her gün daha büyük bir ivmeyle hayatımıza giren teknolojik gelişmelerin getirdiklerini ve götürdüklerini inceliyor, gelecekte dünyayı iyisi ve kötüsüyle nelerin bekliyor olabileceğini tartışıyor. Daha Yeni Başlıyor, bu alanda yazılmış en kapsamlı, en dengeli ve en anlaşılır kitaplardan biri.”
Elon Musk, Tesla, Spacex ve Muhteşem Geleceğin Peşinde
Ashlee Vance
Başarılı girişimci Elon Musk’ın hayatını anlatan, bu sene ikinci defa okuduğum güzel bir başucu kitabı.
“Bu kitap; 1971 doğumlu genç bir girişimcinin şirketleri ile dünyadaki otomotiv, uzay-havacılık ve enerji sektörlerindeki yerleşik düzene meydan okumasının sıra dışı hikâyesidir.
Elon Musk, X.com ve PayPal’in kurucularındandır ve sonraki dönemde Tesla ile sadece elektrikle giden 600 km menzilli ve 100km/sa hıza sadece 2,3 saniyede çıkan muhteşem otomobiller üretmiştir. SpaceX ile uzay taşımacılığının maliyetlerini çok büyük oranda düşürerek dünya devlerine meydan okumuş ve yakın gelecekte Mars’a insan yollayabilecek en muhtemel şirketi yaratmıştır. Ayrıca ABD’deki en büyük güneş enerjisi şirketi SolarCity’nin en büyük ortağı ve başkanıdır.”
TED Gibi Konuş
Carmine Gallo
Bu sene tekrar okumakta fayda olduğunu düşündüğüm bu kıymetli eseri tekrar okudum.
Retorik ya da belagat sanatı olarak da bilinen hitabet, tarih boyunca hemen hemen bütün toplumlarda büyük önem görmüştür. Özellikle antik Yunanlılar ve Romalılar hitabeti oldukça önemsemişler, hatta Quintilianus gibi kimi filazof-hatipler iyi bir konuşmacı olmak ile iyi bir insan olmayı birbirinin tamamlayıcısı olarak görmüşlerdir. O günden bugüne, hitabetin öneminin azalmış sayılmaz. Günümüzde de güzel ve etkili konuşma, sahip olunan entelektüel birikim ve tecrübe temelinde verilmek istenen mesajın dinleyiciye en iyi şekilde ulaşmasını sağlayabilmek adına çok önemli bir beceri. Bu sebeple, kendi adıma çok istifade ettiğim ve oldukça kapsamlı bir çalışmanın sonucu olan bu kitabı herkese tavsiye ediyorum.
“ Teknoloji, Eğlence ve Dizayn sözcüklerinin baş harflerinden adını alan TED konferanslarının gördüğü ilgi bütün dünyada artarak sürüyor. “Paylaşmaya değer fikirler” sloganıyla anılan, insanları bu denli etkileyen 18 dakikalık TED konuşmaları internette 4 milyardan fazla izlendi. Peki niçin? Bu kadar çok insanı bu kadar etkileyen konuşmaların sırrı ne? Etkili, ikna edici, ilham veren bir sunum yapmak için en çok neye gereksinim duyarız? Yetenek?
Hayır, bildiğiniz gibi değil. Topluluk önünde konuşmak o kadar da korkutucu değil. Carmine Gallo’nun, Wall Street Journal çoksatar listesine girmiş bu kitabı, 100’den fazla TED konuşmasının çözümlemesi, TED’in en sevilen konuşmacılarıyla söyleşiler, psikoloji, nörobilim ve iletişim uzmanlarının görüşlerini bir araya getiriyor.”
Halil İnalcık
Devlet-i Aliyye serisi
Tarihçilik alanında ülkemize muazzam katkılarda bulunmuş, hocaların hocası Halil İnalcık’ın kaleme aldığı Devlet-i Aliyye serisi, birçok tarihçi tarafından Osmanlı tarihi alanında bir temel eser olarak görülür. Bir önceki sene de listemde olan kitabın kendisinin yanısıra, yüzlü yaşlara yaklaşırken bile gayreti ve azmi hiç eksilmemiş rahmetli Halil hocanın hayatını, bir örnek şahsiyet olarak araştırmayı herkese, özellikle de gençlere tavsiye ediyorum.
“Devlet-i ‘Aliyye’nin birinci cildi Osmanlı Devleti’nin bir beylikten Balkanlar ve Ortadoğu’ya hükmeden güçlü bir imparatorluğu dönüşümünü konu alır. İkinci cilt padişah otoritesinin zayıfladığı ve yok olduğu 17. yüzyılın ilk yarısındaki iktidar mücadelesini inceler. Üçüncü cilt ise merkezi devlet otoritesinin yeniden kurulduğu Köprülüler dönemini, Orta- Avrupa’da Habsburglarla süren uzun iktidar mücadelesini, mali ve siyasi bunalıma karşı çözüm arayışlarını ayrıntılarıyla ele alır.
Devlet-i ‘Aliyye’nin dördüncü cildi, Osmanlı Devleti’nin geçirdiği askeri ve mali dönüşümü mercek altına alarak başlıyor. 18. yüzyılda güç kazanan âyânların kurduğu düzene karşı merkezi otoritenin yeni yöntem arayışlarıyla devam ediyor.”
Güzel Dediniz Bay Feynman
Michelle Feynman
Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman’ın kızı tarafından derlenen sözlerinden oluşan kitap, bir dahinin zihin dünyasına yolculuk imkanı sağlıyor.
“‘Bilmeden nasıl yaşayabiliyorsun?’ diye soranlar çıkar arada. Ne demek istediklerini hiç anlamamışımdır. Ben her zaman bilmeden yaşarım. Orası kolay. Benim asıl bilmek istediğim, nasıl bilir hale geldiğimiz.”
Bilime ve bilmeye dair muazzam bir tutku ve bu tutkuyu elle tutulabilir hale getiren bir anlatma becerisi: Nobel Fizik Ödülü sahibi Richard Feynman’ı benzersiz yapan buydu. Bünyesini sarmış merakın, dinleyen herkese bulaşmasını sağlayan bir ifade yeteneği.
Güzel dediniz bay feynman, 20. yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden birinin sadece bilime dair değil, sanattan çocukluğa, doğadan hayal gücüne, dinden politikaya pek çok alandaki zekâ ve mizah yüklü sözlerini bir araya topluyor. Kızı Michelle Feynman tarafından derlenen ve giriş yazılarını ünlü fizikçi Brian Cox ile çellist Yo-Yo Ma’nın kaleme aldığı bu kitap, bir dâhinin dünyaya benzersiz bakış biçimini ortaya koyan küçük bir hazine sandığı.
“Dünya, titreşen şeylerin oluşturduğu dinamik bir keşmekeştir.”
“Bilimin değeri halen şarkılara konu edilmemiş olduğundan, şu anda bu konuyla ilgili bir şarkı ya da şiir değil, bir akşam dersiyle yetinmek durumundasınız. Henüz bilimsel bir çağda yaşamıyoruz.”
“Karım ve ben deli olduğumu düşünüyoruz.”
“Ne de olsa bir şey bilmeyerek doğdum. Bu durumu biraz şurasından, biraz burasından değiştirmek için de çok az zamanım oldu.”
“Birinci ilke, kendinizi kandırmamanız gerektiğidir ve en kolay kandırabileceğiniz kişi de yine kendinizsinizdir.”
Kalede 1 Başına
Sunay Akın
Hikayeciliğini her zaman çok beğendiğim Sunay Akın’ın bu kitabı, orjinal konusu ve etkileyici diliyle 2018’de benim için güzel bir başucu kitabı oldu
“Yerdeydim ve avuçlarım kızgın kömür parçalarını tutmuşum gibi yanıyordu. Sağ yanıma gelen şutu hâlâ nasıl olduğunu anlayamadığım bir refleksle kurtarmıştım. O an Lefter’in sözü duyuldu: ‘Tamam, bulduk! Kaleye Sunay geçecek.’” Lefter’in şutunu kurtardığında henüz 10 yaşındadır Sunay Akın. Kaleci kazağını çıkarıp kalemi eline aldıktan sonra bu kez kaleci öyküleri biriktirmeye koyulur. Kimler kimler girer bu öykülere… Nobel’li bilimcimiz Aziz Sancar; Berlin kaplanı Turgay Şener ve onun jübile maçına katılan ünlü Rus kaleci Lev Yaşin; antrenmanlara kömür işçilerinin Zonguldak’tan gönderdiği madenci eldivenleriyle çıkan Şenol Güneş; Yaşar Kemal’e İstanbul’daki ilk evinin kapısını açan Abidin Dino’nun yeğeni kaleci Sabri Dino; düğün davetiyesinde gelinin attığı şutu karşılayan damat Yılmaz Vural; en renkli kalecilerimizden Varol Ürkmez ve ona elini uzatan Baba Hakkı, Nâzım Hikmet’in şiirindeki kaleci; Albert Camus; Pavarotti ve daha niceleri giyer bu formayı. Hep 1 numarayı taşırlar sırtlarında…”
Sihirbaz
Nikola Tesla
Nikola Tesla’nın kendisi tarafından kaleme alınan kitap, 2018’de en çok etkilendiğim kitaplardan biri.
“Büyük akıllar yanıldığında onların hatasını tüm dünya ödemek zorunda kalır. / Nikola Tesla
Gerçekten icat yapmış birisinden, diğer bir deyişle, keşfedilmiş olanı geliştiren değil, tasarlamış ve keşfetmiş birisinden bahsediyorsanız, hiç şüphesiz Nikola Tesla dünyanın en büyük mucididir. Sadece bugün değil, tüm tarih boyunca…
– HUGO GERNSBACK Amerikalı Yazar ve Mucit –
Ses şaşırtıcı bir hızda yol alır, ancak elektrik titreşimleri öyle süratli ilerler ki hızlarını grafik olarak gösterecek bir şekli ortaya çıkartmak çok zordur. Size inandırıcı ve anlaşılır bir izlenim sunacak olan bir örnek verelim: Bir elinizde tabanca tutarken, diğer elinizin bir parmağının da, dünyayı yedi kere çevreleyen ve sekizinci dönüşte 11.000 mile eşit bir mesafeye ulaşan bir kabloya bağlı olan telgraf cihazının tuşunda olduğu bir masada oturduğunuzu hayal edin. Tabancanın tetiğini çekin ve aynı anda telgrafın tuşuna basın. Tabancanın patlama sesi 1,100 fitlik bir hızla ilerlerken, anahtardaki basınçtan kaynaklanan elektriksel vuru, anahtarın bağlı olduğu kablo vasıtasıyla dünyanın çevresini yedi buçuk kez dolaşmış olacaktır.”
Buluşlarım
Nikola Tesla
Nikola Tesla’nın otobiyografisi olan kitabı, büyük dahinin ilham verici hayat hikayesini merak edenlere tavsiye ederim
“İsmi genellikle Thomas Edison’la girdiği bilimsel mücadeleyle birlikte anılsa da Nikola Tesla, belki de gelmiş geçmiş en önemli mucitlerden biridir. Amerikalı mucit Edwin Armstrong, “Dünya, Nikola Tesla gibi birinin bir kez daha gelmesi için çok uzun bir süre beklemelidir,” der ve haklıdır da. Dönen manyetik alan, kablosuz enerji aktarımı, uzaktan kumandalı model tekne, Tesla bobini ve transformatörün mucidi −pek bilinmese de− Tesla’dır. Buluşlarım: Bir Dâhinin Özyaşamöyküsü, Tesla’nın kendi yaşamını anlattığı ve zamanın ötesinde bir zihne sahip olduğunu kanıtladığı muhteşem bir eser.
Fakat kısa süre içerisinde zaaflarımı ele geçirdim ve daha önce hiç yaşamadığım bir keyfi yaşadım; dilediğimi yapmayı… Zaman içerisinde bu güçlü zihinsel egzersiz benim için alışkanlık haline geldi. İlk başlarda dileklerim sönüktü fakat kademeli olarak arzu ile arzuyu gerçekleştirmek için gerekli irade özdeşleşti. Yıllarca süren bu disiplin pratiğinden sonra kendimi kontrol etmekte öyle uzmanlaştım ki bazı güçlü insanları mahveden ihtiraslar benim için adeta oyuncak gibiydi.”
Geliştiren Anne- Baba
Doğan Cüceloğlu
Bir baba olarak çok istifade ettiğim bu kitabı, tüm anne-babalara tavsiye ediyorum
“Yetişen her yeni kuşakla birlikte, onları yetiştiren anne-babalardan da beklentiler artıyor. Toplumun gelişmesi için öncelikle ailede demokratik bir yapı kurulması şart. Bunun yolu da, anne ve babaların geçmişten gelen korku kültürü kalıplarından kurtulmaları ve onur eşitliğine inanan sağlıklı gelişmiş bireyler yetiştirmeleri…
Geliştiren Anne-Baba olmak için kendimizi ve çocuğumuzu tanımamız, beklentilerimizi, niyetimizi keşfetmemiz; değerlerimizi ve aile ilişkimizi sağlıklı tutmamız önemli. Bilen, anlayan, seven gözlerle yaşama bakmak kendi elimizde…
Güler yüzlü, sakin, güvenen, hayata, ailesine şükür duygusu içinde bakan bir anne, bir baba olmak çocuklarımıza verebileceğimiz en büyük armağandır. Çocuklar böyle bir armağanı hak ediyorlar.
Çocuğunuz bir kez çocukluk yaşayacak; bu dönemi onunla doya doya yaşayın”
Rethinkig Asia
Hongsoo S.Kim
Küresel ekonomide payı ve etkisi günden güne artan Asya ülkelerini, iktisadi açıdan nasıl bir yakın geleceğin beklediğini ele alan bu kitabı, bölge araştırmaları ile ilgilenenlere özellikle tavsiye ediyorum. Ne yazık ki bu kitabın ve aşağıda paylaştığım aynı yazar tarafından kaleme alınan diğer kitabın Türkçe çevirisi henüz mevcut değil.
Leadership That Triumphs
Hongsoo S.Kim
İş dünyasında liderlik ile ilgili önemli araştırmaların ve çalışmaların bulunduğu bu kitap, 2018’de en çok faydalandığım kitaplardan biri oldu.
2018’de Takip Ettiğim Süreli Yayınlar İnternet Kaynakları
Güncel kalmak ve yeni bilgiler öğrenmek için 2018’de takip ettiğim kaynakları aşağıda sizlerle paylaşıyorum
· Harvard Business Review
· TechCrunch
· Wired
· The New Yorker
· Mashable